Baran Bölükbaşı: "Asla canlandırmam dediğim bir rol yok"

Baran Bölükbaşı, Akşam Cumartesi'ye konuştu...

İnsanların kendilerini bulabileceği karakterleri seviyorum

Adı Efsane dizisi ile oyunculuk serüvenine başlayan, son yıllarda yer aldığı Kırmızı Oda ve Son Nefesine Kadar gibi yapımlardaki başarılı oyunculuğuyla adını duyuran Baran Bölükbaşı ile oyunculuk serüvenini "İnsanların karşılığını bulamayacağı bir karakter yaratmak yerine kendilerini görebilecekleri karakterler yaratmak daha ego" cümlesiyle özetliyor...

Kariyerinizi incelediğimizde, 5 sene içerisinde ciddi bir yükseliş gözlemliyoruz. Genç yaşınıza karşın fazla gösterişli yapımlarda yer aldınız. Bu başarıyı nelere bağlıyorsunuz?

Bu kariyeri ve daha yapacağım birçok şeyi çok kez düş ettim. Çalışmalarımı, hayatımı buna göre düzenledim ve yolum bir şekilde bu evreye girmiş oldu.

Rol aldığınız yeni dizi "Son Nefesine Dek" da canlandırdığınız Emre karakteri, halkta karşılığını buldu mu; şimdiye kadar nasıl tepkiler aldınız?

İnsanların karşılığını bulamayacağı bir karakter yaratmak yerine karşılık bulabileceği, kendilerini görebilecekleri karakterler yaratmak daha benlik. Emre'nin bu karşılığı kısa sürede yakalayacağına eminim.

Kariyeriniz her tarafında; Şenay Gürler, Erkan Petekkaya, Mehmet Bağımsızlık, Nurgül Yeşilçay gibi tecrübeli isimlerle çalıştınız. Sizde en çok etkiyi hangisi bıraktı? Birlikte çalışmakta zorlandığınız kimse oldu mu?

Birçok isimle çalıştım ve cümbür cemaat fazla tatlıydı. Birlikte çalışmakta zorlandığım kimse olmadı. Kuvvet olan insan, kendisine ve ekibe güçlük yaratır set ortamında. Kendimi kimsenin zorluğunun esareti altına girmeyecek şekilde motive edip sete girmeye çalışıyorum.

Birazcık geçmişe gidelim... Oyunculuğa ilk adımı nasıl attınız, sizi şimdiye dek en fazla kim destekledi?

Oyunculuğa birincil adımı ne zaman attım bilmiyorum. Kendimi bildim bileli taklit yapar, şarkı söyler ve çalgı çalarım. Oynarım yani ya öyle ya böyle. O yüzden fazla ufak yaşlarımdan beri bu alaka fazlasıyla var. Bir gün Antalya Replik Sanat'a gidip "Ben oyunculuk öğrenmek istiyorum" dedim ve ilk önemli adımı attım. Natürel ancak beni karşılıksız destekleyip en büyük motivasyonu sağlayan ailemin rolü büyük.

Oyunculukla ilgili bariz kurallarınız ya da "Katiyen canlandırmam!" dediğiniz bir karakter var mı?

Ben eğer "Bir rolü oynamam, şöyle yapmam vs..." deseydim oyuncu olmazdım. Bir oyuncu, her karakteri canlandırabilmeli.

"15/07:Şafak Vakti" filminde, hain darbe girişimine karşısında halkın verdiği kahramanca mücadeleye yer verildi. Filmin hazırlık ve çekim aşamalarında nasıl duygular içindeydiniz, filmi birincil izlediğinizde neler hissettiniz?

Darbe girişimi, son zamanlarda ülkemin başına gelen en fena olay. Ne senaryolar var ne senaryolar ama ben işin duygusundaydım. Masumiyetin tarafındaydım. Filmde canlandırdığım masum çocuk, bir gecede hayatın ne dek değişeceğini bildiren bir karakterdi. İzlerken de üzgün hissettik çünkü yaralı var bir hikâye anlatıyorduk.

Oyunculuğun yanında müzik çalışmalarınız da var. Bir gün tek yönde ileri gitmek zorunda kalsanız, hangisini seçim ederdiniz?

Benim için ön planda olan bir şey değil. İkisi için de çok çalışıyorum, setten artan vakitlerde stüdyodayım. Sürekli bir üretim halindeyim. Zorunda kalırsam, neyi seçeceğimi şu an bilmiyorum...

Kariyerinizle ilgili nasıl hayaller kurdunuz, ne kadarını gerçekleştirme şansınız oldu?

Hayal gücümün kuvvetini bilemem ama duygularım kuvvetlidir. Kariyerimle ilgili kurduğum hayalin öncesinde, yaşamam gerekenlerin ortasındayım. Natürel gerçekleştirdiğim çoğu şey var lakin bunlardan fazla daha fazlasını düş ediyorum.