Bilal Erdoğan: Kapitalist ahenk kalpazan insan üretiyor haberi

Bilal Erdoğan: Kapitalist ahenk kalpazan insan üretiyor, Gündem Haberleri.

Bilal Erdoğan: Kapitalist ahenk kalpazan insan üretiyor haberi
05 Şubat 2022 - 21:29
Bilal Erdoğan: Kapitalist ahenk kalpazan insan üretiyor, Gündem Haberleri. İşte o detaylar;

Bilal Erdoğan kapitalist düzenin insanı sahtekara dönüştürdüğünü belirterek, "Çevreciler örneğin sıfır atıkla ilgili paylaşım yapar, ‘Ben bununla ilgili aklıselim olduğumu bütün dünyaya gösterdim ’ der. Sürekli plastik bardaklarla, su şişeleriyle atık üretiyor musun? Evet üretiyorsun. Fakat tweet attığın vakit cilalı sen çevrecisin" dedi.

Bilal Erdoğan, Kocaeli ’de düzenlenen İmam Hatipliler Derneği İl Başkanları Toplantısı ’na katıldı. Dün başlayan toplantılara bugün misafir olan Erdoğan, gündeme dair de açıklamalarda bulundu.

İmam hatiplerin fen liseleri dek başarılı olduğunu söyleyen Erdoğan, imam hatipli sayısında artma olduğundan bahsetti. Kapitalist düzenle ilgili de talimat yapan Erdoğan, batı medeniyetlerinde kapitalizmin kalpazan insanları ürettiğini belirtti.

Gençlerin Türkiye ’den gitme istekleriyle ilgili yapılan data çalışmalarını değerlendiren Erdoğan, Amerika ve Avrupa ’da yurt dışına meydana çıkan gençlerin daha fazla olduğunu söyledi.

“Devlette Japonca hazırlık sınıfı yalnızca İmam Hatiplerde var”
İmam Hatip okullarının geldiği noktayla alakalı açıklamalar yapan Bilal Erdoğan, her 8 öğrenciden birinin İmam Hatipli olduğunu söyledi. Erdoğan, “Geldiğimiz noktada ortaokul ve lisede olan her 8 öğrenciden bir adam başına İmam Hatip öğrencisi. Yani siz dışarıdaki bağırış çağırışa bakmayın. ‘Her köşe başına İmam Konuşmacı açıldı, her taraf İmam Hatip ’deri geçilmiyor, siz gericisiniz İmam Hatip ’deri başka bir şey yapmaktan anlamazsınız ’ diyenler günün sonunda aslında 8 öğrenciden birinin İmam Hatipli olduğunun farkında bile yok. Hiç abartılı bir oran yok. İmam Konuşmacı okulları gayet mantıklı, mantıklı, halkın doğal talebiyle oluşmuş, anayasal tevhidi tedrisat, bunlara dayanan temelleri olan bir iş. Türkiye ’nin organik eğitim sisteminin bir parçası. Salgın öncesi dönemde, ‘İmam Hatiplerde yemek yemek çıkarıyorsunuz, öteki mektep türlerinde niçin çıkarmıyorsunuz? ’ derlerdi. Ensar Vakfı, böyle bir hizmet yapıyor. Sivil toplum kuruluşu, hayırseverlerin desteğiyle uzanabildiği, yetişebildiği, gücünün yetebildiği dek belirlenmiş İmam Konuşmacı okullarına yemek yemek çıkarıyordu. Günde 25 - 30 bin yemek çıkardığını hatırlayalım. ‘İmam Hatip okullarının binalarını daha hoş yapıyorsunuz ’ derlerdi. Devlet daha güzel yapmıyor, bir iyiliksever çıkıyor özene bezene İmam Hatip olduğu için, ona daha artı değer verdiği için yapıyor. Sen, ‘Buna niye daha fazla layık veriyorsun ’ diyemezsinki. Ona tarafından fen lisesinden daha değerli İmam Konuşmacı. Bugün İmam Hatip okullarında, fen liselerinden çok daha başarılı mezunların çıktığını görüyoruz. İnsanlar da bunu takdir ediyor ve karşılığını veriyor. Türkiye ’de 9 yabancı dilde hazırlık sınıfları var İmam Hatiplerde. Devlette Japonca hazırlık sınıfı olan yalnızca İmam Konuşmacı var. Yani İmam Hatiplerde bir vizyon var, bir sivil toplum tabanı var” biçiminde konuştu.

“Kötülükleri, şerri paylaştıkça çoğalıyor”
Güzelliklerin ve iyi haberlerin daha fazla konuşulması gerektiğini söyleyen Erdoğan, kötü haberlerin toplumda kötülüğü çoğalttığını belirtti. Erdoğan, “Hani bir laf vardır; ‘Acılar paylaşıldıkça azalır, mutluluklar paylaşıldıkça çoğalır ’ diye. Tabii bu ahali arası ilişkilerde, ailelerde, akrabalıkta böyledir. Algılarla her şeyin şekillendiği bu çağda her şey paylaşıldıkça çoğalıyor. Acını paylaşmayı kastetmiyorum, sosyal medyadaki paylaşımı kastediyorum. Kötülükleri, şerri paylaştıkça çoğalıyor. Bugün üçüncü sayfa haberleri dediğimiz haberleri düşünün mesela. Kim kimi nasıl kesmiş, kim kime nasıl musibet yapmış gibi şeyler olur. Bunları çoğalttığınız müddetçe bunlar toplumda çoğalıyorlar. Sosyal bilimcilerin kırık sırça diye kanıtlanmış bir teorisi var ama bir dükkanın camını kırıyorsunuz, onarmadan bırakıyorsunuz. Sonradan peşine düşüp takip ediyorsunuz mahalledeki gelişmeleri, o mahallede kabahat oranı artıyor. Yani bir mahallede bir kırık camın olması, o camın düzeltilmemesi o mahalledekilerin önce kanaatlerini değiştiriyor. Bu da kötülüklerin kötülükleri nasıl tetiklediğine fazla kolay, marjinal bir örnek. İletişimciler de menfi bir haberin bölüştürme hızıyla müspet bir haberin bölüştürme hızını kıyaslamaya çalışmışlar. Arada 5-6 kat fark bulmuşlar. Menfi haberin dağıtım hızı, müspet haberin bölüştürme hızından 5-6 kat daha çabuk. Bütün bu çerçevede düşünün. Daha fazla işlenen suçları haberleştirdiğiniz süre, haberleri bir izlediğiniz zaman içiniz kan ağlıyor. İyi bir şeyi haber yapmak cazip gelmiyor. Seyredilmiyor, reklam verilmiyor vs. Yani bizim ne yapıp edip güzellikleri daha artı konuşuruza biraz eğilmemiz lüzumlu” dedi.

“Kapitalist paradigma sahtekar insan üretiyor”
Kapitalist düzenin insanı sahtekarlaştırdığını vurgulayan Erdoğan, ümmetin bu işten korunması gerektiği konusunda İmam Hatiplere büyük iş düştüğünü dile getirdi. Erdoğan, “Batının kendi insan hakları ihlalleriyle ilgili, azıcık daha liberal, azıcık daha sol kesimler, ara sıra bazı misyoner kesimlerin bu konularla ilgili hassasiyetleri olur. Ama sosyal medyadan bir paylaşım yaparak kendilerini tatmin ederler. ‘Bak ben de bu konudaki duyarlılığımı bütün çevremle paylaştım ’ derler. Çevreciler örneğin sıfır atıkla ilgili paylaşım yapar, ‘Ben bununla ilgili duyarlı olduğumu bütün dünyaya gösterdim ’ der. Devamlı plastik bardaklarla, su şişeleriyle atık üretiyor musun? Evet üretiyorsun. Fakat tweet attığın zaman hazır sen çevrecisin, Hayvan haklarıyla ilgili hangi sokak hayvanını aldın evinde bakmaya yeltendin? Fakat bir tweet attın, bitmiş fazla hayvanseversin. Böyle bir sahtekar topluma döndük. Bu bize özel yok. Benim üzüldüğüm şu, bu kapitalist harmoni, bu kapitalist paradigma iki yüzlü insanı üretiyor. Bizim ümmetin bu işten kendisini korumaya çalışması lazım. Bu işin merkezinde de natürel ama İmam Hatiplilerin olması lazım. Bizim vakıf ve derneklerimizin olması lazım” diye konuştu.

“Kapitalist sistem insan ırkını daha kötü bir varlığa dönüştürüyor”
Batı medeniyetinde insanların güven duygusunu çok geriye gittiğini söyleyen Bilal Erdoğan, Türkiye ’de ise inanç temelli olarak bu düzenin olmadığını belirtti. Erdoğan, “Hemen batı medeniyeti kapitalist düzenin temelindeki felsefe; altta kalanın canı çıksın. Altta kalanın canı çıksına dayalı bir medeniyetten bahsediyoruz derhal. Hani, ‘Batı medeniyeti dünyayı şöyle ilerletti, böyle teknolojik ilerlemeler oldu, insan uzaya çıktı, aya çıktı ’ denir. Cilalı yaptı, daha sonra ne oldu? İnsan, insanlığını yitiriyor gözümüzün önünde. İnsanın insana güveni kalmamış durumda. Batıda insanın insana güveni kalmadı. Ne yapmaya çalışıyorlar? Kanunlarla, yasaklarla, caydırıcılıkla, derin devlet yapılarıyla bir uyum korumaya çalışıyorlar. İnsanların bir kısmını oyalayarak, eyleyerek bir harmoni yaşatmaya çalışıyor. Fakat özünde kabul edelim, Batı medeniyeti bu kapitalist sistemde insan ırkını maalesef daha fena bir varlığa dönüştürüyor. Daha vahşi, daha başkasının malında gözü olan, daha suça meyyal, daha kendisiyle barışık olmayan, kendisini tanımayan bir varlığa çeviriyor. Bizim medeniyetimiz böyle yok. Bizim medeniyetimizde bizim inancımızdan temellenmiş olan medeniyetimizde durum böyle değil. Bizde insanın insana güveni başlıca. Diğer insanın kendisine tehdit olduğunu görmemesini bölge bir düzen. İnsanın kendisini birinci etapta Allah ’a karşısında sorumlu gördüğü bir harmoni. Bir kanundan, cezadan korktuğu için yok; bu dünyadan sonraki hesap vermesinden çekindiği için bu dünyada yaptığı işe çekidüzen veren bir insan profilinden, bir uygarlık anlayışından biz beslenmişiz” ifadelerini kullandı.

“Bu ülkede yetişen çocukların bu ümmete işe yaramak için yetişmelerini istiyoruz”
Gençlerin Türkiye ’den gitmek istedikleriyle ilgili devamlı bir şekilde data paylaşıldığını söyleyen Erdoğan, bunların gerçeği yansıtmadığına şu sözlerle dikkat çekti:
“Bugünlerde devamlı moral bozmaya karşın bir bilgi paylaşılıyor. Neymiş, Türkiye ’de gençler yurtdışına gitmek istiyormuş. Yüzde 30 ve 35 gibi oranlarda Almanya ve Amerika ilk sıralarda çıkıyor, gençler Türkiye ’yi adamak istiyor! Derhal buna bakınca, gençlerin üçte biri Türkiye ’den gitmek istiyorlar, çağırmak ki Türkiye ’yi sevmiyorlar, Türkiye ’de memnun değiller, mutlu değiller. Daha Sonra birisi paylaştı da Batı ülkelerinde gençlerin yurt haricen yaşama oranlarını, Japonya bizim gibi lakin Avrupa ülkelerinin birçok bizden yüksek. Yüzde 60 olan var, 70 olan, 80 olan var. Demek ama bu zaten gençlerde olan bir şeymiş de muhafazakar toplumlarda üçte bir oranındaymış gitmek isteyen. Yani bu çıkıyor ortaya. Lakin bu veriyi alıyorsun, ‘Bak gençler gitmek istiyor, uyum şöyle bozuldu, böyle bozuldu. ’ Biz zaten niye uğraşıyoruz? Biz, bu ülkede yetişen çocuklar bu ülkeye, bu ümmete işe yaramak için yetişsinler istiyoruz. Kahir ekseriyetle bu çocuklarımız Türkiye ’de kalsa, kahir ekseriyetle Türkiye ’nin gelişmesi için kendilerine hedefler koysa iyi bir şey midir, fena bir şey midir? Sanki bu çocukların gidip Avrupa ’ya, Amerika ’ya hizmet etmesi daha iyi bir şeymiş gibi düşünenler de var galiba. Gençler gitsin icabında eğitimin iyisi varsa alsın, birikimin iyisini alsın getirsin ama gelsin ülkesine kazandırsın. Böylesi var, bulunduğu ülkeden de buraya hizmet eden var; Aziz Sancar gibi. Nobel ’i aldığı gibi Türkiye ’deki gönüllülük faaliyetlerine katılmasına bakın. Allah razı olsun, böyle ırk da var.

Bilal Erdoğan: Kapitalist ahenk kalpazan insan üretiyor, başlık adı altında Geniş bir şekilde Haberin detayları ve bilgisi verildi. Kaynak takip edilmektedir, burası yeni bilgiler geldiğinde anlık güncellenecektir.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum