Süreli nafakaya da tepki yağıyor: Eşitsizlik mi getirecek?
Süreli nafakaya da tepki yağıyor: Eşitsizlik mi getirecek?, Gündeme her gelişinde tepkiler nedeniyle geri adım atılan yeni nafaka düzenlemesi yakında Meclis'e gelebilir.
Gündeme her gelişinde tepkiler nedeniyle geri adım atılan yeni nafaka düzenlemesi yakında Meclis'e gelebilir. 6. Hak Paketi'ne kadar fakirlik nafakasının süreli olması söz konusu.
“Belirsiz nafaka” olarak adlandırılan yokluk nafakasında yeni bir düzenlemeye gidilmesi son yıllarda çoğunlukla konuşulan ve her gündeme gelişinde kadın örgütlerinin tepkisiyle geri adım atılan bir konu. Yakında Meclis ’e sunulması beklenen 6. Yargı Paketi ’nde bu nafakanın belirli bir süreye bağlanması laf konusu olabilir.
Türkiye ’de nafakanın sefalet, önlem, iştirak ve yardım elde etmek üzere öbür türleri var. Ancak ağız dalaşı yaratan ve “belirsiz” olarak adlandırılan türü yokluk nafakası. Medeni Kanun aslında bu nafaka için bir cinsiyet ayrımı yapmıyor. Bayan ya da erkek fark etmeksizin, maddesel gücü olmayan taraf maddesel gücü olan taraftan "fakirlik nafakası" almaya yargı kazanabiliyor.
Kulislere yansıyan ilk bilgilere tarafından yeni bir düzenleme ile "süresiz nafakanın” süreli nafakaya dönüşmesi laf konusu. Derece Derece formülün öne çıktığı bu model ile nafaka süresine bir üstteki hudut konulması ya da evlilik süresine kadar nafaka verilmesi gündemde.
DW Haber ’in edindiği bilgiye takriben Adalet Bakanlığı kadar hazırlıkları biten 6. Adalet Paketi şimdi Cumhurbaşkanlığı ’nda. Pakete ilişkin Cumhurbaşkanlığı veya TBMM aşamasında değişikliklerin yapılması da gündeme gelebilir.
Karınca: "Belirsiz nafaka diye bir şey söz konusu değil”
Hukukçulara göre, kanunda bu nafaka türüne "süresiz” denmesinin nedeni belirtilen bir süre belirtilmemiş olması. Emin koşullar ortaya çıkarsa, örneğin nafaka alan birey evlenirse veya maddi durumu iyileşirse nafakanın kesilmesi söz konusu.
DW Türkçe ’ye konuşan avukat ve emekli aile mahkemesi hakimi Eray Karınca, bu konuda yanlış anlatım tarzı kullanıldığını belirterek, şöyle konuşuyor:
"Kanunda evet böyle bir açıklama var ama sanıldığı gibi ömür boyu ya da belirsiz bir nafaka laf konusu değil. Hukuk burada ‘sen başat olarak nafaka ihtiyacının ne süre sona ereceğini bilemezsin, bunu hayatın pratiği belirler. Eğer bilemiyorsan da bir zaman koyamazsın ’ diyor.”
CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşçıer de “süresiz nafaka” diye bir şeyin olmadığını ve bir takım kesimlerin bu terimi kullanarak özellikle destekçi bulmaya çalıştığını söyleyerek, şunları kaydediyor:
“Altını çizerek tekrarlıyorum, belirsiz nafaka diye bir şey değil. Yoksulluğa düşen tarafın durumu değişirse nafaka mahkeme kararı ile kalkabilir. Ayrıca nafaka yalnızca kadınlara yok, boşanma sonucu hangi taraf yoksulluğa düşmüşse ona bağlanır. Kadın düşmanları birkaç istisnai koşul üzerinden bir algılama yaratmaya çalışıyor. Fakat Türkiye ’de nafaka ortalaması 200-300 TL arası ve bunun da yalnızca yüzde 20'si ödeniyor.”
"Nafakada süre getirilmesi eşitsizliği pekiştirir”
Yeni eskiz düzenlemeye tarafından, yokluk nafakası için dağıtılmış formüller üstünde duruluyor. Nafaka ödemek zorunda olan eşin, izdivaç süresi değin nafaka ödemesi ve bu sürenin sonunda bu sorumluluğu devletin üstlenmesi de bu formüllerden birisi. Ama bunun gerçekte nasıl yürüyeceği ve özellikle de bütçeye getireceği tartı çeşitli soru işaretlerine yol açıyor.
Hukukçulara tarafından nafakanın matematik hesaplarıyla, belirli bir süreye bağlanması temelde sorunlu. Böyle bir düzenlemenin toplumda kadın ile erkek arasında zaten eşdeğer olmayan baskı ilişkisini daha da pekiştireceği riskine dikkat çekiliyor.
Uzun yıllar aile mahkemesi hakimliği yapmış olan Karınca, nafaka kurumunun kaynağında sahiden aile hukukundaki "zayıfın korunması” ilkesinin bulunduğunu belirterek, “Bu, sosyal devlet olma ilkesinin bir gereğidir. Bugün mevcut yönetim nafakayı süreye bağlamak veya muhakkak bir süreye sınırlamak içinden gelerek sosyal devlet ilkesinden bana kadar ödün veriyor. Zayıfın korunması ilkesinden ayrıcalık veriyor” yorumu yapıyor.
DW Türkçe ’nin konuştuğu boşanma davalarında uzmanlaşmış avukatlara tarafından de nafakada belirtilmiş bir süre getirilmesi Türkiye gibi geleneksel değerlere sahip ülkeler için kadının aleyhine çalışan bir durum. Hukukçular, özellikle kırsal kesimde, işi ya da geliri olmayan kadınların bir kez evlendiği için bir daha tekrar evlenmesinin zor olacağını ve süreli nafakanın bu kadınları mağdur edeceğini belirtiyor.
Kadın örgütleri tepkili
Kadın örgütleri ise gerek bu muhtemel düzenlemenin içeriğinden gerekse kendilerinin bilgilendirilmemesi ve dinlenmemesinden şikayetçi.
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, DW Türkçe ’ye yaptığı değerlendirmede nafaka konusunun Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin birincil 100 gününde birdenbire gündeme girdiğini belirterek, şöyle konuşuyor:
"Bu konuyla ilgili o dönem Adalet Bakanına ‘kaç birey nafaka alıyor, iştiraki, yoksulluğu ve bunlara gelen itirazlar hangi noktalarda, bunlarla ilgili sahada yapılmış bilimsel bir araştırma var mıdır? ’ gibi farklı alanlara yönlendirilmiş sorular yönelttik. Ama cevap alamadık.”
Güllü, konunun birincil gündeme gelişinden bu yana ortaya konulan maddesel bir araştırma bulunmadığınısöyleyerek, kendilerine de anlatılmayan veya görünüm alınmayan bu yeni düzenlemenin “açıklanmayan araştırmalarla ve meçhul gerçeklerle” yapılan bir alıştırma olduğunu ifade ediyor.
Eski eşlerine ödedikleri nafaka nedeniyle "mağdur olduklarını ileri sürenler de farklı alanlara yönlendirilmiş platformlarda örgütlenmiş durumda. Ama bu kişilerin sayısı net olarak bilinmiyor.
Süreli nafakaya da tepki yağıyor: Eşitsizlik mi getirecek?, başlık adı altında Geniş bir şekilde Haberin detayları ve bilgisi verildi. Kaynak takip edilmektedir, yeni bilgiler geldiğinde anlık güncellenecektir.
FACEBOOK YORUMLAR