Yargıtay Başkanı: Sadece Türkiye'de kadın cinayetleri işleniyor gibi algı var
Yargıtay Başkanı: Sadece Türkiye'de kadın cinayetleri işleniyor gibi algı var, Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, 2021 yılı değerlendirme toplantısında kadın cinayetleri konusuna değinerek "Kadın cinayeti konusunda Türkiye, Avrupa ortalamasının yarısının aşağı lakin yarı yal.
Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, 2021 yılı değerlendirme toplantısında kadın cinayetleri konusuna değinerek "Kadın cinayeti konusunda Türkiye, Avrupa ortalamasının yarısının aşağı lakin yarı yalnızca Türkiye'de bayan cinayetleri işleniyormuş gibi bir algılama yaratılıyor." dedi.
YARGITAY Başkanı Mehmet Akarca, "2020 yılının sonunda Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nda devreden dosya sayısı 203 bin 632 iken, 2021 yılı sonunda 97 bin 8 olmuştur. Canice dosyalarında birikmiş iş yükü güya oranında azalmıştır. Dosya sayısını azaltarak tasarruf ettiğimiz zamanı, adli kalitenin yükseltilmesine ayıracağız" dedi.
Yargıtay Başkanlığı'nda düzenlenen 2021 yılı değerlendirme toplantısında Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, Canice Genel Kurulu Başkanı Eyüp Yeşil katıldı.
Toplantının açılış konuşmasına yapan Akarca, Yargıtay ’daki daire sayısının 46 ’dan 24 ’e düştüğünü söyleyerek, "Bu, daire başkanı sayısının da yaklaşık yarı oranında azalmasına yol açmıştır. Keza, aza sayısının 200'e düşürülmesine ilişkin işlem de işlemektedir. Şu an için üye sayısı 367'ye düşürülmüştür. Aynı kişinin pat diye pozitif kurulda görev alamaması nedeniyle Yargıtay 1'inci Başkanlık Kurulundaki toplam üye sayısının 13'ten 9'a indirilmesine ve Yüksek Disiplin Kurulu'ndaki üye sayısının da 17'den 13'e düşürülmesine gereklilik bulunmaktadır. Her Tarafta yapılandırma ve reform çabalarımızın önümüzdeki yıl etkilerinin daha çok hissedileceğine ve halkın vicdanında yargı ettiği yeri alacağına inanıyorum" dedi.
Tasarruf ettiğimiz zamanı adli kaliteye ayıracağız
Mehmet Akarca, ceza dairelerinin sıradan görülme süresinin 2020'de 424 gün iken 2021'de 341 güne, hukuk daireleri bakımından 2020'de 459 gün olan bu sürenin, 2021'de 164 güne düştüğünü söyledi. Akarca, "Bu süreler, ortalama olup dairelere veya dosyaların niteliğine göre çeşitlilik gösterebilir. 2020 yılının sonunda Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nda devreden dosya sayısı 203 bin 632 iken, 2021 yılı sonunda 97 bin 8 olmuştur. Canice dosyalarında birikmiş meslek yükü güya oranında azalmıştır. 2021 yılında hukuk daireleri tarafından 148 bin 990, suç oluşturan daireleri kadar 213 bin 442 almak üzere toplamda 362 bin 432 karar verilmiştir. Bir yandan aza ve muayene hakimi sayısı kademeli olarak azalırken, arşivdeki dosya sayımız da azalmaktadır. Örneklerini verdiğim istatistikler her geçen gün Yargıtay'ın meslek yükünü daha iyi yönetebildiğini göstermektedir. Dosya sayısını azaltarak tasarruf ettiğimiz zamanı, adli kalitenin yükseltilmesine ayıracağız. Bu şekilde hak hizmetinin etkinliğini ve kalitesini artırarak, halkımızın yargıya duyduğu güveni daha üst seviyelere getireceğiz" diye konuştu.
Azalan meslek yükü bize tarihi fırsat sunmakta
Yalnızca Yargıtay ’ın yok, bütün adli yargının verimliliğini ve etkinliğini olumlu yönde etkileyecek araştırmalar yaptıklarını kaydeden Akarca, "Alan adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesi sonucunda Yargıtay ’da azalan iş yükü, adli kalitenin yükseltilmesi konusunda bize tarihi bir fırsat sunmaktadır. Bu bilinçle ve Yargıtay ’ın eğitici rolüne uygun bir şekilde adli hak sistemimizi daha iyi ışık halkası getireceğiz. Bitmiş yapılandırma ve reform çabalarımızın önümüzdeki yıl etkilerinin daha çok hissedileceğine ve halkın vicdanında hak ettiği yeri alacağına inanıyorum" dedi.
FETÖ hukuku tabanca gibi kullandı
Konuşmasının arkasında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Başkan Akarca, soru üzerine Türkiye'deki hak algısına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Akarca, "Yargıtay'ın sorunları daima olmuştur. En büyük sorun kaliteli egemen, savcı, avukat yetiştiremediğiniz müddetçe yasalarda hangi değişikliği yaparsanız yapın hangi konuda reform yaparsanız yapın bundan istediğimiz verimi elde edemiyoruz. En önemli sebeplerinden bir her birine de şüphesiz ki FETÖ'nün Türk yargısına verdiği hasar var. Yani insanların birbirine olan güven duygusunu zehirlediler. Hukuku bir tabanca gibi kullandılar. Etken, savcı, HSYK üyesi, askeri hak üyesi, askeri yüksek idare mahkemesi üyesi sıfatıyla şekli olarak yaptıkları görevlerde işin içine çoğu hukuksuzlukların bulunduğu ve aldıkları talimatlarla, hukuku tabanca gibi kullanarak örgütsel faaliyetlerde bulundukları soruşturmalardan ve yargılamalardan anlaşılmaktadır" diye konuştu.
Sadece Türkiye'de bayan cinayetleri işleniyormuş gibi algılama var
Mehmet Akarca, kadına karşın işlenen suçlarda yargılama sürecine ilişkin soru üzerine de "Bayan cinayeti konusunda Türkiye, Avrupa ortalamasının yarısının aşağı fakat yarı yalnızca Türkiye'de kadın cinayetleri işleniyormuş gibi bir idrak yaratılıyor. Keşke hiç olmasa. Bu oranı da biz fazla artı görüyoruz. Bunu da kabul etmiyoruz. Suçlama süreçlerinde cinayet davalarında öldürülme sebebi belliyse fazla kısa zamanda bitirdiğimiz davalar da var. 1 ’inci ya da 2'nci celsede karar aşamasına gelen davalar hepsi. Emrindeki bu kararların istinaf süreçleri oluyor. İstinafta bekliyor sonra Yargıtay süreci oluyor. Ola Ki ilerleyen süreçte meslek yükümüzü azaltabilirsek bu tür davaları istinafa götürmeden, atlamalı temyiz gibi aracısız Yargıtay'a getirilmesini kanun koyucuya önerebiliriz" dedi.
Yapay zekadan geri kalamayız
Yargıda suni zekanın kullanılmasına ilişkin soruyu cevaplayan Akarca, ''Suni zeka sistemine tasnif ettiğimiz kararları okutacağız. Modellemelerini öğreteceğiz. Suni zekada buna uygun olarak kullanıcıların kişisel özelliklerine göre önem sırasına kadar tasnif edilecek. Emsal bir karar ise kamuoyuna sunulacak. Bu modeli geliştireceğimizi düşünüyoruz. bununla birlikte baskın ve savcılarımızın yükü fazla olan dosyalarda taranarak 200-300 sayfa yerine 10-20 sayfalık veri notlarıyla bunu özetleme imkanımız olacak. Bu teknolojiyi kullanmak zorundayız. Bu teknoloji dünyada kullanılırken, biz geri kalamayız. Sistem oturursa, ilgili vatandaş ya da avukat bu verilerle davayı kazanıp kazanamayacağını saptama edip buna tarafından ola ki dava açacak. Bunu aralıksız geliştirme düşüncesindeyiz. Bağlı ki sonuçta kararı verecek olan hakimler, bundan hepimizin istifade etmesi gerekiyor'' diye konuştu.
Yargıtay başsavcısı Şahin: HDP iddianamesine ekleme yok
HDP'nin kapatılması istemine ilişkin davayla ilgili soruyu cevaplayan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin ise "HDP iddianamesini yazdık, Anayasa Mahkemesi'ne sunduk. Bizim görevimiz iddianameyi yazmak. Eksiklikler olduğu belirtildi. Biz iddianameyi her tarafta düzenleyip her yerde Anayasa Mahkemesi'ne sunduk. Yazılı savunmamızı 20 gün içinde yaptık. Derhal parti yazılmış savunmasını yapacak. Arkasında biz sözlü savunma için gösteri edileceğiz. Süreç bu şeklide devam ediyor. Şu lahza Türkiye'de 123 tane etkin parti var. HDP iddianamesine ekleme yok. Parti bulunduğu yerden bambaşka bir yerde değil. Benzer söylemlerine eylemlerine devam ediyor" dedi.
Yargıtay Başkanı: Sadece Türkiye'de kadın cinayetleri işleniyor gibi algı var, başlık adı altında Geniş bir şekilde Haberin detayları ve bilgisi verildi. Kaynak takip edilmektedir, yeni bilgiler geldiğinde anlık güncellenecektir.
FACEBOOK YORUMLAR